Son Yayınlanan

Karışık Makaleler

Doktora Tezi - Dijital Diplomasi

"Diyalojik Halkla İlişkiler Bağlamında Dijital Diplomasi: Zeytin Dalı Operasyonu" başlıklı bu doktora çalışması 2022'de Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından kabul edilmiştir. Türkiye'nin güvenlik alanında temel paradigmalarını değiştirdiği ve terörü sınır dışında etkisiz hale getirme hedefiyle gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Operasyonu tarihsel manada Türk güvenlik ve Dış Politikasında yeni bir başlangıcı bize göstermektedir. Bunu tüm iletişim kanallarını kullanarak dünyaya diplomatik bir dille anlatmak tüm dünyanın orada olduğu dijital iletişim kanallarını etkili ve verimli kullanmak vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Bu saikten hareketle yola çıkan tezimiz dijital diplomasi açısından en verimli iletişim stratejisi olduğundan yola çıkarak "diyalojik iletişim" kuramının uygulanabilir alt yapısını kullanmıştır.

Diyalojik halkla ilişkiler bağlamında dijital diplomasi: Zeytin Dalı Operasyonu

Yazının icadı öncesinde bilgi sözde anlam bulur, zihinde birikir ve saklanırdı (Ong, 2013:34). Yazının icadı ile bilgi güçlü bir şekilde soyutlanırken aynı zamanda bilgi yığınlarının kategorize edilme gerekliliği analitik aklı ön plana çıkardı. O döneme kadar görülmemiş düzeyde biriken kategorize edilerek bir sonraki nesle yazı ile aktarılan bilgiler daha büyük ve karmaşık siyasi, ticari, kültürel ve sosyal yapılar inşa edilmesinin, daha büyük medeniyetler kurmasının önünü açtı. Bilgiyi belirli toplumsal sınıfların tekelinden alarak toplum geneline yayan matbaa ise alfabeden sonra bilginin büyüyerek güçlenmesindeki en kritik eşiklerdendir. Papirüsün imparatorlukları inşa ettiğini söyleyen McLuhan basılı medyanın ise ulusçuluğu ürettiğini ve dolayısıyla bireyselleşen insan tipolojisinin bu sayede ortaya çıkardığını vurgular (McLuhan, 2017:41). Postman; fotoğraf gibi görüntüye dayalı medyanın yükselişinin, dünyanın fikir olarak algılanmasından, bir nesne olarak algılanmasına geçişi temsil ettiğini ifade eder (2012:86). Telgraf ve fotoğrafla birlikte bilgi, zaman ve mekân algımızı bağlamından koparmıştır. Radyo ve televizyon ise on binlerce kilometrelik uzaklıklara saniyeler içerisinde ulaşması zaman ve mekan anlayışının daha da sıkışmasına sebep olmuştur. Günümüzde internet teknolojilerinin geldiği noktada ışık hızıyla her yere ‘anlık’ ulaşan bilgi, mega sanayi tesislerinden bile daha büyük “veri merkezlerinde” sürekli toplanan, alınıp satılabilen, analiz edilerek dönüştürülebilen bir “meta” haline gelmiştir. Her iki günde bir, tüm uygarlığın ürettiği bilgi kadar dijital içeriğin üretildiği internetin (Schmid ve Cohen; 2015:277) kendine has bir iletişimsel doğası bulunmaktadır ve bu gazete, radyo, televizyon gibi konvansiyonel kitle iletişim araçlarının iletişimsel doğasından farklı bir yapıdadır. İkinci nesil internet teknolojileri ile ortaya çıkan iletişimsel yapı iki yönlü ve simetrik bir doğadadır. Bu doğaya atfen Grunig sosyal medyanın halkla ilişkilerin stratejik yönetim paradigmasına ile mükemmel bir uyumu olduğunu ifade eder (2009:6).

İnternet etkileşimsel ve küresel özellikleri ile daha çok sosyal sorumluluk içeren iki yönlü ve diyalogsal bir iletişimsel doğaya sahiptir. Buradaki kritik kavram diyalog kavramıdır. Temelde diyalog kavramının kökeni çok eskilere dayansa da günümüzde tekrar ön plana çıkaran varoluş felsefesinin önemli isimlerinden Martin Buber olmuştur. Buber'e göre Diyalog; her bir katılımcının ötekini ya da ötekileri halihazırdaki ve kendilerine özgü halleriyle zihninde tuttuğu ve kendisi ve o/onlar arasında karşılıklı yaşayan bir ilişki kurmak niyetiyle kendini ona/onlara yönelttiği bir iletişim biçimidir (aktaran Cooper vd., 2013: 72). Buber’in özellikle vurguladığı, kişinin diğer kişiyi “ben siz” nesnesi olarak değil “ben sen” eşiti olarak görmesi gerektiği üzerine temellenir. Diyaloğun internette gerçekleşebileceğini düşünen Kent ve Taylor (1998) tarafından geliştirilen “Diyalojik Halkla İlişkiler Yaklaşımı” ise kurumlar ve hedef kitleleri arasında internet üzerinden diyalog merkezli bir iletişim kurulabileceği savından hareket eder. Kent ve Taylor’a göre diyalog müzakereye dayalı açık bir tartışma süreciyle (Kent&Taylor, 2011:55) yani nesnel doğru ya da öznellik ile ilgili olmaktan ziyade öznelerarasılıkla ilişkilidir (Kent&Taylor’dan aktaran Köseoğlu Köker, 2014:218). Kent ve Taylor’un geliştirdiği bu sistematiğin farklı dijital platformlardaki uygulanabilirliğini üzerine ise birçok çalışma gerçekleştirilir. Woodward,(2000) Taylor vd. (2001), Kent ve ark. (2003), Ryan (2003), McAllister-Spooner (2009), Hickerson ve
Thompson (2009), Rybalko ve Seltzer(2010), Pieczka (2010), Baumgarten (2011), Theunissen ve Wan Noordin (2012), Watkins ve Lewis (2014) Mcallister (2012), Bortreea and Seltzer (2009) ve Hether (2014) tarafından gerçekleştirilen çalışmalar diyaloji kuramının internet sitelerinde ve sosyal medyada araştırılması yönündeki uluslararası akademik çalışmalardandır. Türkiye’de Özdemir ve Yamanoğlu (2010) tarafından internet sitelerinin diyalojik iletişim kapasiteleri üzerine gerçekleştirilen çalışma; Yağmurlu'nun (2013) büyükşehir belediyelerinin sosyal medya hesaplarını incelediği araştırma; Köseoğlu ve Köker (2014) tarafından üniversitelerin Twitter hesaplarının diyalojisi üzerinde yapılan çalışmanın yanında doktora ve yüksek lisans düzeyinde diyaloji kuramı üzerine yapılan akademik çalışmalar bulunmaktadır. Tüm bu çalışmalar Diyalojik Halkla İlişkiler Kuramının doktora düzeyinde araştırılacak önemde bir konu olduğunu bize göstermektedir. Bunun yanında diyalojik halkla ilişkiler kuramı ile dijital diplomasi konusunu bir araya getiren disiplinler arası bir çalışmaya rastlanmaması konunun önemini ayrıca artıran bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tez çalışmamızda amaçlanan, kimi akademik kaynaklarda kamu diplomasinin bir parçası, kimi kaynaklarda ise başlı başına yeni bir diplomasi alanı olarak gösterilen dijital diplomaside iletişim stratejisi olarak diyalojik halkla ilişkiler kuramının uygulanabilirliğini anlamak, dijital diplomasi aktörlerinin internet ortamındaki diyalogsal iletişim denkleminin neresinde olduklarını nicel bir araştırma yaparak somut verilerle ortaya koyabilmektir. Bu doğrultuda dijital diplomasi açısından kritik önemdeki bir örnek olarak Zeytin Dalı Harekatı (Çalışmanın devamında Zeytin Dalı Harekatı ZDH olarak zikredilecektir) seçilmiştir. 20 Ocak 2018’de başlayan 18 Mart 2018’de Suriye’nin Afrin ilçesinin Türkiye tarafından kontrol altına alınması ile sona eren ZDH boyunca dijital diplomasi aktörlerinin Twitter’da yaptıkları paylaşımların diyalojik olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu tez çalışmasında kuramsal çerçeveyi Kent ve Taylor’un geliştirdiği diyaloji kuramı oluşturmaktadır. Çalışmada dijital diplomasi aktörlerinin tweetleri diyalojik model doğrultusunda nicel içerik analizi yöntemi kullanılarak analizinin yapılması planlanmaktadır.

Dijital diplomasi aktörlerinin diyalojisini araştıran çalışmamızda temelde şu soruların cevabını aramaktadır:

1- Belirlenmiş kriterlere göre diyalojik olan ile olmayan arasındaki fark nedir?

2- Diyalojik uygulamaların çeşitleri nelerdir? Dijital diplomasi açısında hangileri hangi durumlarda daha etkili/geçerlidir? ZDH’de durum ne olmuştur, Neden?

3- ZDH dijital diplomasi aktörleri, harekât boyunca twitter’ı diyalojik prensipler doğrultusunda ne kadar etkin kullanmışlardır?

ZDH boyunca dijital diplomasi aktörlerinin twitter paylaşımları, diyaloji kuramı soru skalası kullanılarak nicel içerik analizi yöntemiyle incelenecektir. İçerik analizini Holsti ve Stone “Metinde özelleştirilmiş karakteristiklerin nesnel ve dizgeli olarak kimlikleştirilmesinden çıkarımda bulunma” olarak tanımlar (Aziz, 1994:119). İletişimin açık içeriğinin nesnel sistematik ve nicel tanımlarını yapan bir araştırma tekniği olarak da tanımlanan (Berelson’dan aktaran Tavşancıl-Aslan, 2001:17) İçerik analizi ile “iletişimin yazılı/açık (manifest) özelliklerinden yazılı/açık (manifest) olmayan içerik özelliklerine yönelik çıkarımlar yapmayı” amaçlamaktadır (Gökçe, 1995:24).

Twitter’da diyalogsal iletişimi inceleyen niceliksel bir içerik analizini içermektedir. Analiz, Kent ve Taylor’un 1998 yılında internet siteleri için geliştirdikleri diyalojik kuram ölçüm modeli temel alınmıştır. Taylor, Kent ve White (2001:237), Rybalko ve Selter (2010:338) ve Baumgerten (2011:9-10) ile Köseoğlu ve Köker (2014: 226)’in Twitter nicel içerik analizi incelenerek ortaya çıkan yöntem doğrultusunda yapı dijital diplomasi aktörleri göz önüne alınarak uyarlanmıştır. Dijital diplomasi aktörleri; Cull (2013:128), Kurt (2016:43) Köserli (2016:79), Çatal (2015:22) ve Sanyer (2007:153)’in çalışmalarında dijital diplomasinin aktörleri hakkında ortaya koydukları standartlar temel alınmıştır. Bu doğrultuda hesap türlerinin hükümet birimleri, hükümetler arası kuruluşlar, hükümet dışı kuruluşlar, ulusal/uluslararası medya kuruluşları, medya, siyasal partiler, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri ve bireysel kullanıcılara ait olması göz önünde bulundurulmuştur. Bu doğrultuda Literatüre, dijital etkileşimdeki yoğunluğa ve uzman görüşlerine göre 61 dijital diplomasi aktörü belirlenmiştir. ZDH ile ilgili 61 dijital diplomasi aktörünün twitter hesabında yapılan paylaşım, retweet ve beğeni sayıları ise çalışmamızın ana örneklemini oluşturmaktadır. Diyalojik ölçüm esnasında dijital diplomasi aktörleri üç ayrı sınıfa ayrılmışlardır. Basın, bireysel ve kamu diplomasi aktörleri olmak üzere üç örneklem kümesi şeklindedir. Burada amaçlanan genel diyalojik indeks sonuçlarının tek bir bütün halinde sunulması, verilerin daha homojen dağıtılabilmesi, benzer içerik paylaşımı yapan hesapların bir araya getirilmesi ve ölçülmesi farklı örneklem kümelerinin ayrı ayrı ve kendi aralarında kıyaslanabilmesidir.

Çalışmaya ZDH’nin gerçekleştirildiği tarihten bir hafta öncesi ve ZDH’nin bir hafta sonrası dahil edilmiştir. Bu doğrultuda 13 Ocak – 25 Mart 2018 tarihleri arasında internet siteleri ve sosyal medya mecralarında yapılan paylaşımlar çalışmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında dijital diplomasi aktörlerinin 3 ay boyunca yalnızca ZDH hakkında paylaşım yapmayacakları gerçeğinden hareketle ZDH ile ilgili anahtar kelimeler belirlenerek aktörleri tüm tweetleri tek tek toplanmıştır. #zeytindalioperasyonu, #zeytindali, #afrin, #olivebranch #AfrinOperasyonu, ZeytinDalıHarekatı, OperationOliveBranch, #AfrinOperation, #Efrin hashtagleri ile ve afrin ve zeytindal* ile başlayan kelimeler incelenmiştir. İngilizce hesaplar için ise ilave olarak “turkey* or turkish* or Türkei* or #AfrinOp” anahtar kelimeleri ile araştırılma yapılmış, ilgisiz içerikler araştırmaya dahil edilmemiştir.

Analiz içeriği birimi tweet mesajdır. İncelenen twitter hesaplarının içerisinde kurumsal yapıda olanlar için resmi hesaplar olduğunu doğrulamak için, her kurumun resmî internet sitesinde link verilen twitter adresleri esas alınmıştır. Söz konusu hesapların aktif sayılabilmeleri için, toplamda en az 20 gönderi içeriyor olmaları ve tweetlerin örnekleme dahil edildikleri günden geriye doğru son 30 gün içerisinde tweet gönderilmesi koşulu temel alınmıştır (Rybalko ve Seltzer,2001:337). Bu parametreler doğrultusunda veriler twitterdan toplanmıştır. Dijital diplomasi aktörlerinin twitter hesabından yapılan paylaşımlar tek tek analiz edilmiş, diyalogsal döngü, ziyaretçinin korunması ve yeniden ziyareti sağlamak başlıkları altında frekans, ara toplam, aritmetik ortalama, sıklık, ölçüleri ve sonunda da genel toplam, genel sıklık değer tespit edilmiştir. Ayrıca her bir boyutun ve kategorinin standart sapma değerleri de hesaplanarak değerlerin dağılım özellikleri de belirlenmiştir. Bu doğrultuda SPSS programı aritmetik ortalama ve standart sapma istatistiksel testlerinden yararlanılmıştır. Verilerin analizi, yüzde hesapları ve sıklıklara dayanmaktadır. Diyalogsal iletişimin o alt boyuta ait toplam maddesinin, kurumsal hesap tarafından yüzde kaç oranla karşılandığı hesaplanmış, böylelikle bir sıralama elde etmek mümkün olmuştur.

Çalışmanın birinci bölümünde dijital diplomasi kavramı literatür taranarak detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu doğrultuda diplomasinin kavramsal ve teorik çerçevesi irdelenerek diplomasinin tanımı, tarihçesi ve dijital diplomasi öncesindeki süreç detaylı bir şekilde ortaya koyulmuştur. Dijital diplomasi kavramına geçmeden önce tezimiz açısından ana kavramlardan olan “dijitalleşme” konusu üzerinde detaylı olarak durulması bu başlık altında öncelikle world wide web (www- dünya çapında ağ) kavramı gelişim süreci ve aşamaları detaylı bir şekilde incelenmiş daha sonra enformasyon toplumu big data, post truth, filtre balonları ve yankı fanusu gibi temel kavramlar internet ortamında iletişim perspektifinde değerlendirilmiştir. Daha sonra dijital diplomasi başlığı altında; tarihçesi, aktörleri, araç ve yöntemleri, etkileşim açısından dijital diplomasi kavramı ile Goverment 2.0 ve devletlerin dijital diplomasi uygulamalarının ayrıntılı bir şekilde irdelenmiştir.

Çalışmanın ikinci bölümünde halkla ilişkilerde diyalojik kuram incelenmiştir. Diyalog kavramının tanımının ardından farklı bilim adamlarının diyalog kavramı üzerine geliştirdikleri kuram ve fikirler detaylandırılmıştır. Diyalog hakkındaki kuramsal geri planın incelenmesinin ardından halkla ilişkilerin etik yönü doğrultusunda diyalog kavramına yoğunlaşan halkla ilişkiler profesyonelleri ve akademisyenlerinin diyalojik halkla ilişkiler kavramına ilişkin yaklaşımları değerlendirilerek tezimizin kuramsal altyapısını oluşturan diyalojik halkla ilişkiler kuramına geçilmiştir. Kent ve Taylor tarafından geliştirilen diyaloji kuramı derinlemesine incelenmiştir. Ayrıca bu bölümde diyalojik halkla ilişkiler kuramı ilkeleri doğrultusunda bir internet sitesinin nasıl ölçüleceği ile çalışmamızın uygulama alanı olan sosyal medya mecrası Twitter paylaşımlarının ölçüm ilkeleri detaylı bir şekilde bulunmaktadır.

Üçüncü bölümde öncelikle; ZDH öncesi diplomatik süreç, ZDH askeri süreci, Türk Silahlı Kuvvetlerinin dijital stratejileri ile terör unsurlarının dijital stratejileri kapsayan artalan incelenmesi yapılmıştır. Metodolojinin de bulunduğu bu bölümde yukarıda vurguladığımız kapsam ve sınırlılıklar bağlamında ZDH hakkında yapılan Twitter paylaşımlarının diyalojik halkla ilişkiler kuramı ilkeleri doğrultusunda detaylı dijital içerik analizi yapılmış bu doğrultuda sonuç bölümünde çalışmamızın hipotezleri sınanmıştır.

Ulusal Tez Merkezinden tezin tamamına ulaşabilirsiniz...

Bölümler